{ "title": "Protein C", "image": "https://www.protein.web.tr/images/pprotein-c.jpg", "date": "20.01.2024 17:53:51", "author": "engin aktu", "article": [ { "article": "Protein C, Protein, amino asitlerin zincir şeklinde birbirlerine bağlanması neticesinde oluşmakta olan büyük organik bileşiklere verilen isimdir.

Proteinler, açlık esnasında en son tükeliten besindir. Kimyasal sindirimleri gerçekleştirmektedir.

Proteinler, amino asitlerin yapılarında oluşmuş olan polimerlere verilen isimlerdir. Her proteinin kendisine özgü özelliklerinin olmasını sağlamakta yardımcı olan, özel amino asit dizilimleri bulunmaktadır. Proteinlerin fonksiyonlarının çoğu, kendisini oluşturmakta olan amino asitlerin özelliklerinin yer değiştirmesi ile anlaşılabilir. İnsandan virüse kadar proteinlerin oluşmasında en çok kullanılan 20 tane amino asit çeşidi vardır.

Bu protein zincirinde, bir amino asidin grubunun bir diğerinin amino grubuna bağlanmasıyla ise oluşmakta olan ba,ğ peptit bağı olarak isimlendirilmektedir. Her proteindeki amino asit dizisinin sırası, bir gen tarafından tanımlanmaktadır ve genetik kod ile kodlama yapılmıştır. Genetik kod 22 \"standart\" amino asit tanımlasa da proteinlerdeki amino asitler çevrim sonrasında değişimle kimyasal bakımdan değişikliğe uğramaktadır. Bu değişiklikler ya proteinin işlev görmeye başlamasından önce gerçekleşir ya da kontrol mekanizmalarının bir parçası olarak, proteinin işlevini değiştirmek için olmaktadır. Proteinler belli görevleri yerine getirmek için birlikte de çalışabilirler ve bazıları bir araya gelip kararlı kompleksleri oluşturabilirler.

Polisakkaritler, nükleik asitler ve yağlar gibi biyolojik moleküllere benzer biçimde, proteinler de canlı organizmaların ana bileşenlerindendir ve hücrelerin içindeki her süreçte bulunurlar. Çoğu protein, biyokimyasal tepkimeler esnasında, katalizör görevi olan enzimlerdir ve metabolizma için hayatsal bir role sahiptir. Başka proteinlerin ise yapısal ya da mekanik görevleri vardır: örneğin hücre iskeletinde bulunan proteinler, hücrenin şeklini koruması için bir çatı görevi yapmaktadırlar. Proteinler hücre haberleşmesi, bağışıklık cevabı, hücre tutunması ve hücre bölünme döngülerinde yer almaktadır.

Protein, insanlar için beslenmenin önemli bir parçasıdır. Hayvanlar her amino asidi sentezleyemedikleri için temel aminoasitleri gıda yoluyla almak mecburiyetindedir. Sindirimde hayvanlar yedikleri proteini serbest amino asitlere parçalayarak, bunlarla birlikte yeni proteinler sentezlerler.

Protein sözcüğünün çıkış noktası, Yunanca'nın birincil öneme sahip manasına gelen, prota sözcüğünden gelmiştir. Bu isim, proteinleri 1838'de ilk kez tanımlayan Jöns Jakob Berzelius adlı kişi tarafından verilmiştir. 1926 yılında James B. Sumner in üreaz enziminin bir protein olduğunu göstermesine kadar, proteinlerin bütün canlılar için ne kadar önemli olduğu tam olarak anlaşılmamıştır. Yapısı çözülen ilk proteinler arasında insülin de bulunur. İnsülin için Sir Frederick Sanger1958 senesinde, miyoglobin için de Max Perutz ve Sir John Cowdery Kendrew 1962 senesinde Nobel Kimya Ödülü almaya hak kazanmıştır. İlk çözünen proteinler bunlardır.

Protein C, iltihaplanma ve kan pıhtılaşması gibi dönemlerde yer almakta olan bir proteindir. Aktif olmayan formda kanda dolaşır ve sadece trombin isimli başka bir proteine bağlandığı zaman aktif hale gelebilmektedir. Aktive edildiğinde, Faktör V adlı ve Faktör VIIIa gibi proteinlerini parçalamaktadır. Bu proteinler, normalde, trombin düzeylerini artırmak kullanılmaktadır. Protein C, bir negatif geri besleme düzeni olarak hareket etmektedir. Özünde, bu aktivite üzerine kan pıhtısı engellemektedir.

Enfeksiyonlara karşı verilen aşırı bağışıklık tepkileri, sepsis isimli hayatı tehdit eden bir duruma yol aaçabilmektedir. Protein C'de şiddetli sepsis tedavisinde başarılı bir şekilde kullanılmaktadır. Lökositlerin yanında, endotel hücreleri adı verilen beyaz kan hücrelerinin iltihap tepkisini azaltabilmektedir. Protein C'nin bulunması durumunda, hücreler düşük seviyede bazı interlökinleri ve tümör nekrozu serbest bırakmaktadır. Bu bileşikler aynı zamanda iltihaplanma ve septik şoka ve de yakındaki hücreleri korumaya yardım etmekte olan üretimlerini azaltmaya teşvik etmektedir.
" } ] }